Eğer bir gün gittiğiniz nöroloji uzmanı size 'MS hastasısınız' derse, paniğe kapılmayın. Uzmanlara göre iyi bir tedavi süreci, atakları ve yaşanan hasarı engelliyor.
TÜRKAN YILMAZER
Türkiye'de 35 bin kişi MS hastası; uzmanlara göre bu rakam aslında 70 bin... Özellikle 20-40 yaş arası oldukça aktif, MS yani Multipl Skleroz hastalığı. Türkiye'de MS denildiğinde ilk akla gelen ve bu konuda araştırmalarıyla tanınan uzmanlardan Dokuz Eylül Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Egemen İdiman, MS hastalarının bu yüzden inkar ve 'neden ben' sürecini yaşadıklarını söylüyor. Nevşehir'de düzenlenen Uluslararası Nöroimmünoloji Kongresi'nde görüştüğümüz Prof. Dr. İdiman'a göre, burada en kritik nokta, bu genç ve hayatlarının en önemli dönemlerini yaşayan kişilerin hastalıklarını çevrelerinden gizlemeleri ve tedaviyle ilgili uyumda sorun yaşamaları.
İdiman, şu uyarıyı yapıyor: 'Bazı hastalarımız iş güvencesi gibi bazı sebeplerle hem çevrelerine hastalıklarını söylemiyor hem de unutma eğilimi sebebiyle atak sonrası koruyucu tedaviyi uygulamıyor. Oysa tedavi sürecinde hayat boyu ikinci kez tekrarlamayan olaylar var.' Hastayla hekimin birbirine güvenmesinin önemini de vurgulayan İdiman, 'MS çaresiz bir hastalık değildir, her adımında yapılacak bir şey vardır. Çok güzel bir söz var. Hekimden sorma, çekenden sor demişler. Başka MS hastaları ne yaşıyor; bunu öğrenmek için MS derneklerine gidilebilir.' Kongre Başkanı Prof. Dr. Serkan Özakbaş da, MS'in kadınlarda daha yoğun görüldüğünü ve bir yatkınlık hastalığı olduğunu söylüyor. Özakbaş, Türkiye'nin MS teşhisinde dünyada en iyi olan yerlerden biri olduğunu anlatarak, 'Hem erken tanı hem de uygun tedavi konusunda, MS alanında uzmanlaşmış merkezlerin çok iyi olduğunu söyleyebiliriz. Hastalık ne kadar erken tanınırsa tedavi o kadar etkili olur. Çünkü bu hastalık ataklarla ilerliyor. Her bir atak, geriye bir engel bırakabilir' diyor. Özakbaş, bugüne kadar enjeksiyonla yapılabilen bir ilaç tedavisi bulunan MS ile ilgili ağızdan alınan hapların da piyasaya çıkmaya başladığını hatırlatarak ağızdan alınan ilaçların enjeksiyonlar kadar etkili olup olmadığının zaman içerisinde görüleceği uyarısında bulunuyor. Özakbaş, 'Temkinli olmak, bunlar nereye kadar gidecek onları bilmemiz lazım' diyor.
Özakbaş, şu belirtiler 24 saatten uzun sürüyorsa bir nöroloji uzmanına başvurmak gerektiğini de ifade etti:
Bulanık görme, çift görme; vücudun bir bölgesinde uyuşma; dengesizlik; yürüme bozuklukları; idrar yapamama ya da tutamama.
Radyolojik tedavi diye bir şey yok
Prof. Dr. Egemen İdiman, son dönemde toplardamar tıkanıklığı açılırsa, MS'in de tedavi edilebileceğine dair bir iddianın kafa karışıklığına sebep olduğunu, bunun doğru olmadığını söyledi. İdiman, şu uyarılarda bulundu: 'İtalya'da, eşi MS hastası olan bir damar uzmanı Dr. Paolo Zamboni, eşinin toplardamarında bir tıkanıklık fark edip müdahale etmesiyle başlıyor tartışma. Eşinin düzeldiğine ilişkin bilgimiz yok. Ama bilim adamları bunun üzerine arada bir bağlantı olabilir mi diye binlerce hasta üzerinde araştırma yaptı. Anlaşıldı ki, MS hastalarıyla sağlıklı kişiler arasında boyun damarlarındaki tıkanıklıklar açısından bir farklılık yok. Ancak maalesef bu tedavi ediyormuş gibi lanse edilince bazı hastalar tedavilerini bırakıp radyologlara müracaat eder oldular. Bu çok tehlikeli bir durum. İlaçlarını bırakmamalılar.'
Kaynak için tıklayınız, aksam.com.tr
Tags
Multipl Skleroz hakkında haberler, Prof. Dr. Serkan Özakbaş, Prof. Dr. Egemen İdiman